Bu makale, PhotoWorld dergisinin Ekim 2009 sayısında yayınlanmıştır.
Burada yer alan yazı ve fotoğraflar eser sahibine aittir. İzinsiz olarak kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı yapılamaz. Bu sitedeki çalışmaların tamamının ve/veya bir kısmının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. İzinsiz kullanılarak, alıntı yapılması halinde izinsiz kullananlar hakkında yasal kovuşturma yapılacaktır.
Balıkgözü Lensler – farklı bir gözlem için nerede, nasıl kullanılırlar?
Tarihçe
Balıkgözü teriminin bir lens çeşidini ifade etmek için kullanılması yüzyılın başlarında Amerikalı fizikçi Robert W. Wood’un yaptığı bazı çalışmalara dayanır. Wood, 1911 yılında yayımlanan “Physical Optics” adlı kitabında bir göl üzerinde ışığın kırılması hususunu anlatırken ilk “balıkgözü” terimini kullanmıştır. Kitapta içi su dolu bir pinhole fotoğraf makinasıyla (kendi balıkgözü makinası) dünyanın nasıl 180 derece ile görüntülenebileceğinden bahseder. Kendi el yapımı makinası ile, 180 derece görüş açısı ile fotoğraflanabilen ilk örnekleri elde etmiştir.
Willy Merte, 1932 yılında yayımlanan “Photographic Lenses” (Fotoğraf Lensleri) adlı kitabında üretilen ilk gerçek balıkgözü lensi R. Hill’e atfeder (R, Hill, A Lens for Whole Sky Photography- Tüm Gökyüzü Fotoğrafçılığı için Bir Lens, 1926 basımlı kitap). Kingslake’in 1989 tarihli “A History of the Photographic Lens” (Fotoğraf Lensinin Tarihçesi) kitabında ilk balıkgözü lensin 1924 yılında “Beck of London” (Londra) üretimi olduğu bilgisi yer almaktadır. Hill’in tasarladığı lens meteoroloji uzmanlarında tüm hava fotoğrafı için kullanılmıştır.
Balıkgözü (Fisheye) Lens Nedir?
Balıkgözü lensler, gözümüzün alıştığı “normal” addettiğimiz görüntüyü veren lenslere göre bazı optik kusurların özellikle düzeltilmediği çok geniş açı lenslerdir. İlk olarak meteorolojide bulut kümelerinin oluşumunu ve şekillenmelerini incelemek üzere tasarlanan balıkgözü lensler, yarıküre şeklinde bir görüntü alanına sahiptirler.
Balıkgözü lensler kendilerine has görüntü kabiliyetleri nedeniyle genel fotoğraf çekimlerinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu lenslere has fıçı bükülmesi (dışbükey bozulma – barrel distortion), özellikle manzara ve mekan çekimlerinde abartılı şekilde geniş ve bombeli, değişik bir görüntü etkisi yaratmak için kullanılır.
Filme ya da sensöre düşen görüntünün özelliği açısından iki tip balıkgözü lens vardır. Bunlardan ilkinde (dairesel – circular), görüntü tamamen bir daire olarak sensöre düşer, kalan kısımlar siyah olarak çıkar. İkincisinde ise (tam kare – full frame) fıçı bükülmesi hatası hala belirgin olsa da sensörün tamamına görüntünün düşer. Doğru çizgili görüntü diyagonal olarak 180 derecelik bir alanı kapsar.
Balıkgözü lenslerde odak uzaklıkları kullanılan film formatına göre değişir. 35mm formatında dairesel balıkgözü lenslerde odak uzaklığı tipik olarak 8mm – 10mm, tam kare görüntülü lenslerde ise 15-16mm civarındadır. Daha küçük formattaki sensörlerde (örneğin DX), bu odak değerleri “crop factor” oranında değişmektedir. Balıkgözü lenslerin tasarımları nihai görüntünün doğru çizgili (rectilinear) özelliklerden feragat edilerek çok geniş bir alanın özel bir eşleşmesiyle dışbükey olarak elde edilmesi prensibine dayanır. Bu özel eşleşme lensin tasarım kriteridir, bu nedenle her balıkgözü lensi görüntüyü aynı şekilde oluşturmaz. Bilimsel uygulamalar için tasarlanmış bazı özel balıkgözü lensler mevcuttur. Lens üreticileri değişik formatlarda kullanılmak üzere odak uzaklığı ayarlanabilir balıkgözü lens üretimine de başlamışlardır.
Nasıl Kullanılır?
Geniş açı çekim kuralları balıkgözü lensler için de geçerlidir. Ön planda dikkat ekici bir objenin bulunması, dik gözükmesi gereken ya da görüş açısı nedeniyle perspektif olarak bozulmamış bir objenin merkezde yer alması ilk dikkat noktalarıdır. Objeler kenarlara doğru gittikçe bozulmaya başlarlar, bu en ufak bir harekette tüm kare boyunca bozulma (distorsiyon) abartlarak yansıtılır ki, doğru kullanımla sanatsal ve yaratıcı fotoğraflar elde etmek mümkündür.
Balıkgözü ile çekimlerde ana ilgi merkezi olacak bir obje, etraf ne kadar kalabalık olursa olsun, ön plana yerleştirilerek ayrıştırılabilir. Yakın çekimlerdeki bozulma, objenin belli bir özelliğini abartılı şekilde vurgulanmasını sağlar.
Çekimde bakılacak bir diğer husus çizgilerdir. Ancak merkezde yer alan yatay ve dikey çizgiler, eğer lens karşıdan 90 derecelik açıyla bakıyorsa, doğrusal olarak görüntülenirler. Yanlara doğru kaydıkça ve lens yukarı aşağı ya da sağa sola açı yaptıkça düz çizgilerdeki bombeli bozulma artacaktır.
Bir başka kullanım olarak tam kare balıkgözü çekimleri daha sonra bilgisayarda özel bir program vasıtasıyla müdahale edilerek doğrusallaştırılabilir. Bu çekilde oluşmuş fotoğraflarda tipik bir geniş açıya göre daha geniş bir alan görüntülenebilir, çizgiler doğrusal olmakla beraber yanlarda yine normalden farklı bir açılım şeklinde görüntülenirler. Benzer şekilde fisheye lensler panorama çekimlerinde kullanılabilirler, ancak standart lenslerle elde edilen görüntülere göre daha sınırlı bir çalımla imkanı vardır. Üç boyutlu içinde gezinilebilen görüntülerden oluşan çalışmalar, örneğin interaktif sanal gerçeklik uygulamaları, fisheye lenslerin sıkça kullanıldığı bir başka çalışma alanıdır.
Balıkgözü lenslerin bir başka kullanım şekli çok dar bir alanda kareye bir çok obje sığdırılabilmesi gerektiği durumlardır. Kalabalık iç mekanlar, büyük mimari bir yapı, hareketli insanlar vs. değişik diyafram ve enstantane değerlerinde farklı bir atmosfer ve anlatım ile sunulabilir.